KIYMALI TARHANA ÇORBASI TARİFİ
150 gram kuzu kıyma
1 su bardağı tarhana
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı domates salçası
5 su bardağı su
1 çay kaşığı nane
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kaya tuzu
TARHANA VE ETLİ TARHANA
Türklerin tarhana sözü, XIV. yüzyılda bu gelişmesini zaten tamamlamıştı. Eski Anadolu'da da durum böyle idi. Bu sebeple Türklerin, tarhana sözünü Orta Asya'da iken komşularından almış olmaları, çok daha muhtemel görülmektedir. Bilindiği üzere Türklerde tarhana adı verilen kışlık azıklar, çeşitli yollar ile yapılırlardı. Gerçi hepsine tarhana adı verilirdi. Ama yapılışları, çok çeşitli idi. Asım Efendi Bürhan'ında, tarhananın yalnızca iki çeşidini, yani bulgur ve döğme tarhanasını anlatır. Anlaşıldığına göre başlangıçta, tarhanaya et konmuyordu. Ahmed Vefik Paşa, "Yoğurtlu etlü omaç çorbası, gebre aşı, göçe tarhanası, kızılcıklı tarhana", gibi çok bilgili ve derin açıklamalarda bulunuyordu Anlaşıldığına göre, "yoğurtlu ve etli omaç yapılan kışlık kurut ve azığa" da biz Türkler, sonradan tarhana demişiz. Anadolu köylerinde "tarhana ayranı" için aygut ve "tarhana kaynatma"işine de, çorkatmak,çokratmak gibi, çok eski Türk sözleri kullanılır.
"Kurut" da, aslında bir çeşit tarhanadır. Kurut Türklerde, yalnızca kurutulmuş yoğurt değildir. Vambery, Ortaasya'daki kurut yapımını, kitaplarında tarif etmişti. Ona göre Orta Asya'da kurut, "bir çeşit peynir, (çökelek), tuz,un, kurutulmuş et" ile yapılmış ve kış için saklanan, bir azık idi. Bu sebeple mevzuyu biraz daha geniş olarak ele almak gereklidir. Bunun,"bulgurlusu, döğmelisi, nanelisi ve etlisine" de Türkler hep birden tarhana demişlerdi. Türklerde tarhananın manâsı, çok genişlemiştir.