Çömlekte Güveç Tarifi
Çömlekte Güveç Tarifi
ÇÖMLEK GÜVEÇ TARİFİ (SEBZELİ), ŞAH GÜVEÇ TARİFİ
750 gr. kuzu kuşbaşı yada pirzola
3 adet patlıcan
2 adet patates
2 adet kabak
5 adet domates
2 adet yeşil biber
2 adet taze kırmızı biber
1 adet kuru soğan
10 diş sarımsak
3 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı biber salçası
½ su bardağı su
karabiber
kaya tuzu
- patlıcan, domates ve patatesi soyun.
- Patlıcan, patates ve kabakları kuşbaşı et büyüklüğünde doğrayın. (daha iride olabilir.)
- Biberleri irice kıyın.
- Domates ve soğanları yemeklik kıyın.
- Toprak bir güveci ısıtın.
- Altına soğanı ve eti koyun.
- Üzerine sırası ile patlıcanı, patatesi, kabağı, biberler. Sarımsaklar ve domatesleri yerleştirin.
- Bir kasede su ile salça ve baharatları karıştırın.
- Hazırladığınız sosu güvece ekleyin.
- En üste tereyağını koyup güvecin kapağını kapatın yahut folyo ile sarın.
- 180 derece önceden ısıtılmış fırında ilk olarak 30 dakika daha sonra 160 derece fırında 90 dakika pişirin.
- Pişen güveci fırından çıkarıp güzelce karıştırın.
- 10 dakika dinlendirip servis edin.
Çömlek Güveç
Eski Türklerde güveç’in “tandır sacayağına” oturtarak pişirildiği bilinmektedir. "Tandır sacayağı" diğer saç ayaklarına göre daha küçük ve alçaktırlar. Ayrıca ateş üzerinde iyice oturabilmesi için, üç ayağının uçları da biraz sivrileştirilmiştir. Üzerine güveç veya tencere konma yolu ile, yemek pişirilirdi. Tandırda ısı derecesi hem yüksek ve hem de mühim değişmelere uğramadığı için, tandır kebap ve güveçlerinin ayrı bir değeri vardı. Sayın. Mürsel Köse, "Türk Folklor Araştırmaları" dergisinde (1965, s. 3714-19) yayınlanan Tandır adlı yazısında, bu tandır .sacayaklarının resmini de vererek geniş bir açıklamada bulunmuştur. Sayın Sabahattin Türkoğ1u'nun, yine aynı dergide yayınlanmış olan (1969, s. 5191-94), "Van'ın tandır âdetleri" adlı yazısında da, tandırda pişen yemekler ve tandır ile ilgili hatıralar hakkmda değerli ve yeni bilgiler vermiştir.
Güveç, Kaşgarlının eserinde Toy eşiç diye adlandırılan ve Besim Atalay‟ın topraktan tencere olarak tercüme ettiği bu kabın güveç kabı olduğu tahmin edilebilir. Selçuklulardaki varlığı hakkında bilgiye Mevlana‟nın eserindeki şu cümleden ulaşıyoruz: “ gah güveç çömleği gibi kaynar dururuz…”