background

Balaban Tarifi

Balaban Tarifi

Balaban Tarifi

BALABAN  KEBABI TARİFİ

4 adet tırnak pide yahut bayat ekmek
500 gr ince dilimlenmiş dana bonfile yada köfte
3 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet domates ya da yarım kase kiraz domates
1 tatlı kaşığı domates salçası
1,5 kase çırpılmış süzme yogurt
karabiber
kaya tuz

  • ekmekleri ve domatesleri küp küp doğrayın ve bir yemek kaşığı tereyağında kızartmaya başlayın
  • diger tavada tereyağı ve zeytinyağıyla birlikte bonfileleri soteleyin.
  •  domates salçası, tuz ve karabiberi ekleyin.
  • ekmekler hazır olunca servis tabağına koyun ve üzerine çırpılmış yoğurdu yayın.
  • En üstede bonfileleri ekleyip servis edin.
  • Dilerseniz yanına kızarmış biber ve domateste ekleyebilirsin.


Balaban Kebap

Balaban, avcı kuşlardan biridir. Fakat bu kuşun adı Kaşgarlı'da olmadığı gibi, Çağatayca sözlüklerde de görülemiyor. Bu, balaban'ın Orta Asyalılar'ca bilinmediğini gösterebilir. Tercumân-Turkî-Arabîde Balaban es-sakr yani çağrı (çakır) kelimesi ile tercüme edilmiştir''. Bu adın Türkiye'de ve bilhassa Mısır Memlükleri arasında yaygın adlardan biri olduğunu şimdiden kaydedelim.Balaban, Memlükler arasında en çok kullanılan adlardan Turna lâkaplı Seyfeddîn Balabân'ı bu adı taşıyan emîrlerden biri olarak zikr edebiliriz. Onun lâkabı olan turna her halde bizim turna kuşunu ifade etmektedir. Balaban Turna, en-Nâsır Muhammed devrinde emîr candar olup sonra Safed nâibi idi. en-Nâsır üzerinde büyük bir itibar ve nüfuza sahip olan Dimaşk nâibi Tengiz'in kötülemesi üzerine hapse konuldu ve hapislıânede on bir yıl dokuz ay kaklıktan sonra çıkarılıp Şam'da dirlik verildi. Sonra bin begi oldu ve 734 (1333) yılında öldü. Balaban Turna iri yapılı ve güzel görünüşlü bir emîr idi. Yine bu adı taşıyan Balabân el-Hâşş Turkî (yani Has Türk)'de zikredebiliriz. Bu emîr Seyfeddin Sunkur ile birlikte en-Nâsır tarafından Kıpçak ülkesindeki Moğol hanına elçilikle gönderilmişti. Balaban oradan 713 (1313) yılında geri dönmüştü.

Hindistan Memlûk devleti hükümdarlarının adlarına gelince, onlardan memlûk asıllı olanlar, geleneğe göre, türkçe adlar taşıyorlardı: Ay Beg, İl Tutmış, Balaban, Sunkur. Hükümdarların Sultan, emirlerin Melik unvanlarını taşıdıkları görülür. Bunlar mevki unvanları idiler. Sultan ve emirlerin oğullarına ise, yine geleneğe uyularak arapça ve farsça adlar verilmiş olduğunu biliyoruz: Mahmûd, Razîyye, Fîrûz, hatta bu adlar arasında Türkiye Selçuklularımda olduğu gibi, İran'ın esâtirî kahramanlarının adlarını taşıyanlara bile rast gelinir: Key Kâvûs. Key Kûbâd Firûz (Balaban'ın torunları). Memlûk devleti devrinde memlûk asıllı olan ve olmayan emîrler türkçe, arapça ve farsça adlarından başka türkçe unvanlar ve İslâmî lakaplar da taşıyorlar: el Melik İzzeddîn Togan Han Tuğrul, el-Melik Temür Han Kıran, el-Melik İhtiyâreddin Kara Kuş Han Ay Tigin, Gıyâseddin Ulug Han Balaban, el-Melik Nusretü'd-dîn Şîr Han, el-Melik Müeyyededdin Hindu Han. Bu gelenek belki Harizmşahlar'dan alınmış olabilir. Ancak Orta Asya bozkırlarından getirilmiş olması daha muhtemel görülebilir. Böylece Hindistan'da siyasî şahsiyetler tarafından han unvanının kullanılması Memlükler devrine kadar gidiyor. Balaban'ın da el-Hâkânu'l-mu'azzam unvanı ile anıldığı görülüyor. Bütün bunlardan başka bâr beg" dâd beg, Kutvâl Beg (kale beyi) gibi mevki unvanları da kullanılıyor.